Mevlânâ Celâleddin-i Rumi
Ağustos 14, 2013
Mevlânâ’nın asıl adı Muhammed Celâleddin’dir. Mevlânâ ve Rumi adları kendisine sonradan
verilmiş ve Mevlânâ Celâleddin-i Rumi olarak adlandırılmıştır. Mevlânâ 1207’de, bugün Afganistan
sınırları içinde bulunan Horasan’ın Belh şehrinde doğmuştur. Babası, Belh’in ileri gelen ailelerine
mensup Bahaeddin Veled’dir. Şehrin saygın âlimlerinden olan babası Moğollardan kaçmak için
Belh’i terk ederek Anadolu’ya gelmiştir. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde dersler verdikten sonra Sel-
çuklu Hükümdarı Alaeddin Keykubat’ın daveti üzerine Konya’ya yerleşmiştir. Mevlânâ ilk eğitimini
babasından almıştır. Babası vefat edince onun yerine ders vermeyi 17 Aralık 1273 tarihine kadar
sürdürmüştür. Türbesi Konya’dadır. En önemli eseri “Mesnevi”dir.
6. Ünite: İslamiyet ve Türkler
Planlama
Konu
2.7. Mevlânâ Celâleddin-i Rumi
2.8. Yunus Emre
3. Türklerde Peygamber ve Ehl-i Beyt
Sevgisi
Kazanım
2. Türkler arasında İslam’ın yayılmasında
ve İslam anlayışının oluşmasında etkili olan
şahsiyetleri tanır. Türklerdeki peygamber ve
ehl-i beyt sevgisine örnekler verir.
Süre: 2 ders saati.
Kavram: ehl-i beyt.
Değerler: hoşgörü, Türk büyüklerine
saygı, barışseverlik, dostluk, kardeşlik.
Beceriler: araştırma, sosyal katılım,
Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanma, deği-
şim ve sürekliliği algılama.
Öğretim yöntem ve teknikleri: soru-
cevap, anlatım, örnek olay, tartışma, sonuç
çıkarma.
Kaynak, araç ve gereçler: ders kitabı,
Resim 6.9 : Mevlânâ (Temsilî resim,
Vatan Millet ve Bayrak Sevgisi, s. 457.)
Resim 6.10 : Mevlânâ Türbesi (Konya)
gazete haberi, bilgisayar, projeksiyon cihazı/
132
Mevlânâ hoşgörü, sevgi, saygı gibi ahlaki değerlere önem vermiştir. Din, dil, ırk, mezhep ayrımı
yapmaksızın bütün insanlara hoşgörü ve sevgiyle yaklaşılması gerektiğini söylemiştir. Bir beytinde,
“Pergel gibiyim; bir ayağımla din üstünde sağlamca durduğum hâlde, öbür ayağımla yetmiş iki milleti
dolaşıyorum.”(1) diyerek bütün insanlara hoşgörüyle yaklaşmak gerektiğini belirtmiştir.
Mevlânâ, yoksul ve fakirleri korumuş, kimsesizleri kollamıştır. İnsanları eksik ve kusurlarıyla
beraber kabul etmiş, noksanlıklarını hoş görmüştür. Ona göre kâinat sevgi üzerine kurulmuştur.
İnsanı olgunlaştıracak ve Allah’a yaklaştıracak en büyük değer sevgidir. Onun düşüncelerinin
kaynağı Kur’an ve hadislerdir. “Canım tenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim ben, Seçilmiş Muham-
med’in yolunun toprağıyım…”(2) beyti bunun bir göstergesidir.