Hırsızlık

Bir eşyanız gizlice aldığında neler hissedersiniz? Arkadaşlarınızla paylaşınız. Dinimizce sakınılması istenen davranışlardan biri de hırsızlıktır. Hırsızlığın, kişi ve toplum açı- sından pek çok zararı vardır. Bu zararların neler olabileceğini bulmak için aşağıdaki ‹nternet sayfası görüntüsünde yer alan metni okuyunuz. http://www.diyanet.gov.tr/turkish/cocuk/kitap.asp?id=12&k=7&s=6 ÖMER’‹N P‹fiMANLI⁄I Nasıl yaptım o hatayı hâlâ anlayamıyorum! Aklıma geldikçe yüzüm kızarıyor, utanıyorum. Dördüncü sınıftaydık. Sınıfça iyi anlaşıyor, birbirimizi çok seviyorduk. Özellikle birbirimizle daha fazla samimi olduğumuz bir grubumuz vardı. Bir gün bu gruptan biri olan Orhan sevinçli bir şekilde, – Babam bana küçük bir cep televizyonu aldı, dedi. Cep televizyonu pek bulunmadığı için bize çok önemli bir şey gibi gelmişti. Ders sonunda bütün arkadaşlar Orhan’ın başında toplandık. Sabırsızlıkla bekliyorduk. Orhan televizyonu çan- tasından çıkarttı. Küçücük bir şeydi, açtı, biraz izledik. Hepimizin hoşuna gitmişti bu küçük alet. Öğle tatilinde arkadaşlar bahçeye oynamaya indiler. Ben inmedim. Sınıfta beklerken aklı- ma bir fikir geldi. Televizyonu alıp evde izleyecektim. Sonra da Orhan’a götürüp verecektim. Bu düşünceyle Orhan’ın çantasından televizyonu alıp çantama koydum. Eve vardıktan sonra hemen ödevimi yaptım, televizyonu çıkartıp izlemeye başladım. Bir ara odama annem geldi: – Ne o Ömer? – fiey, televizyon! – Nereden buldun onu? – Arkadaşım Orhan’ın anne. – ‹zlemen için sana mı verdi? – fiey, vermedi, ben aldım. – Nasıl sen aldın? – Çantasından aldım. Annem şaşırmış hâlde yüzüme bakıyordu: – Sen ne dediğinin farkında mısın? – Ama anne, götürüp vereceğim. – Oğlum, hiç izin almadan başkasının eşyası alınır mı? Sen ne yaptın? Bu yaptığın çok yanlış. Böyle yapanlara hırsız derler. Orhan televizyonu bulamayınca ne kadar üzülecek, düşündün mü? – Arkadaşının adresini ya da telefon numarasını biliyorsan durumu hemen bildirelim, çocuk boşu boşuna üzülmesin. – Bilmiyorum anne. Annemin söylediklerinden sonra ne kadar kötü bir şey yapmış olduğumun farkına vardım. Yaptığımın hırsızlık olduğunu düşündükçe çok canım sıkılıyordu. Üzüntümden o gece kahrol- dum, uyuyamadım. 107 Ertesi gün okula erkenden gittim, okula vardığımda Orhan’ın da gelmiş olduğunu gördüm. Oturmuş, sırada ağlıyordu. Arkadaşlarımdan biri sordu: – Orhan, neden ağlıyorsun? – Televizyonumu kaybettim. Dün çantama koymuştum, eve vardığımda bulamadım. – Ciddi misin, kim almış olabilir? – Kimden şüpheleniyorsun? Konuşmalar böyle sürüp gidiyordu. Baktım benim yüzümden başkaları suçlanacaktı, daya- namadım: – Orhan, senden özür diliyorum, televizyon bende. – Sende mi? – Evet bende. – Ama nasıl olur Ömer? – Bakmak için dün çantandan almıştım. Çok hoşuma gitti. ‹zlemek için eve götürdüm. Bugün de getirecektim. Getirdim de. Annem televizyonu gördü ve yaptığımın çok kötü bir şey olduğunu söyledi. Yaptığıma çok pişman oldum. Ama iş işten geçmişti. Telefon ve adresini bil- mediğim için sana da ulaşamadım. – Hepinizden özür dilerim. Sözlerim bittikten sonra televizyonu çantamdan çıkartıp Orhan’a verdim. Üzüntümden sıra- ya kapanıp ağlamaya başladım. Az sonra başıma bir el dokundu. Başımı kaldırdığımda öğret- menimizi gördüm. Gözlerimdeki yaşı sildi ve bizden, olanları anlatmamızı istedi. Bir arkadaşım olanları anlattı. Öğretmenimiz durumu öğrenince bize nasihat verme ihtiyacı hissetti: – Çocuklar, insan hata yapabilir. “Beşer şaşar.” demişler. Yani insan bazen yanlış yapabi- lir. Ömer’in yaptığı hatalı bir davranış, o bu yanlıştan ders almış, ağlaması da bunu gösteriyor. Hepiniz de bu olaydan ders alın! Başkalarının eşyasına izin almadan el sürmeyin. Niyetiniz kötü olmasa da hırsız durumuna düşebilirsiniz. (Düzenlenmiştir.) Aşağıdaki soruları yukarıdaki “Ömer’in Pişmanlığı” adlı metne göre cevaplayınız. • Sizce Ömer televizyonu Orhan’a verdikten sonra neden ağlamıştır? • Ömer’in yerinde olsaydınız ne düşünürdünüz? • Sizce bu olaydan çıkarılması gereken ders nedir?