Ebu Hanife

Hanefilik” ve “İmam-ı Azam” ifadelerini daha önce hiç duydunuz mu? Bunlar hakkında neler biliyorsunuz? Türklerin İslam dinini doÄŸru bir ÅŸekilde öğrenip yaÅŸamasında etkili olan ÅŸahsiyetlerden biri Ebu Hanife’dir. Asıl adı Numan bin Sabit’tir. 699 yılında Kûfe’de doÄŸmuÅŸ, 767 yılında BaÄŸdat’ta vefat etmiÅŸtir. İslam dünyasının büyük fıkıh bilginlerindendir. Ebu Hanife, İslam dünyasında “İmam-ı Azam” (Büyük Bilgin) olarak tanınmıştır. Bir Türk bilgini olan Ebu Hanife, bugün Irak’ın sınırları içinde bulunan Kûfe’de yetiÅŸmiÅŸtir. Önce Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiÅŸ, Arap gramer ve edebiyatını öğrenmiÅŸtir. Dönemin ileri gelen din bilginle- rinden hadis, tefsir, kelam ve fıkıh dersleri almıştır. Kendisini İslami ilimlerde en güzel ÅŸekilde yetiÅŸ- tiren Ebu Hanife, hocasının vefatı üzerine kırk yaşındayken onun yerine geçmiÅŸ ve ders vermeye baÅŸlamıştır. ÇeÅŸitli ülkelerden çok sayıda öğrenci yetiÅŸtirmiÅŸtir. Güçlü bir mantığa sahip olan Ebu Hanife, yaptığı ilmî çalışmalarda daha çok İslam dininin günlük hayatta nasıl yaÅŸanabileceÄŸini inceleyen fıkıh ilmiyle uÄŸraÅŸmış ve bu ilmin sistemli bir hâle getirilmesine büyük katkı saÄŸlamıştır. O, günlük hayatta karşılaşılan herhangi bir dinî soruna çözüm getirirken öncelikle Kur’an, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve sahabenin görüş ve uygulamalarını esas almıştır. Bu kaynaklarda sorunla ilgili herhangi bir açıklama yoksa Kur’an ve hadislerin ışığında ken- di yorumunu yapmış, çözümler üretmiÅŸtir. Akla, hür düşünceye ve kiÅŸi hak ve hürriyetlerine büyük önem vermiÅŸtir. Batıl inanışlara karşı da İslam’ın inanç ilkelerini savunmuÅŸ olan Ebu Hanife, “Allah, Peygamberini Müslümanlar arasında sevgiyi çoÄŸaltmak ve ayrılığı gidermek için bir rahmet olarak göndermiÅŸtir.”(1) sözleriyle İslam dininin hoÅŸgörü, barış ve sevgi yönüne iÅŸaret etmiÅŸtir. O, din ile ilgili yorumlarında İslam’ın “kolaylaÅŸtırma” ilkesini dikkate almıştır. Ebu Hanife’nin görüşleri vefatından sonra öğrencileri tarafından sistemleÅŸtirilmiÅŸ, böylece Hanefi mezhebi doÄŸmuÅŸtur. Görüşleri,vefatındansonraöğrencileri tarafından “Fıkhu’l-Ekber” adlı eserde toplanmıştır. Özellikle onun fıkıh alanındaki görüşleri doÄŸrultusunda yazılan eser- ler, Selçuklu ve Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulmuÅŸtur. Türklerin İslam’ı anlama, yorumlama ve yaÅŸa- malarında Ebu Hanife’nin İslam’a bakış açısı etkili olmuÅŸtur