Veda Hutbesi
Haziran 01, 2013
Veda Hutbesi
DÜŞÜNELİM
Sizce Peygamberimiz son hutbesinde insanlara ne gibi öğütler vermiş olabilir?
Peygamberimiz Mekke’nin fethinden sonra Medine’ye dönmüştü. Müslümanlar Mekke’yi fethe-
derek iyice güçlenmişlerdi. İslam dinine girenlerin sayısı da gün geçtikçe artıyordu. Peygamberimiz
tarafından Arap Yarımadası’nın her tarafına, hatta diÄŸer ülkelere İslam’ı anlatmak üzere elçiler gön-
deriliyordu. Böylece İslam’ın mesajı her tarafa ulaÅŸtırılmış oluyordu. Bu çaÄŸrılar sonucunda pek çok
topluluk İslam’ın mesajını kabul ederek Müslüman olmuÅŸtu. Hicret’in onuncu yılında (632) İslam dini
Arap Yarımadası’nın hemen her tarafına yayılmıştı.
Peygamberimiz Müslümanlara, 632 yılında hac için Mekke’ye gideceÄŸini duyurdu. O, ailesi ve
Medineli Müslümanlarla beraber Mekke’ye gitti. DiÄŸer yerlerdeki Müslümanlar da akın akın Mekke’ye
geldiler ve sayıları yaklaşık yüz bine ulaştı. Peygamberimiz beraberindekilerle birlikte hac ibadetini
yerine getirdi. Bu esnada Arafat denilen yerde Müslümanlara uzun bir konuşma yaptı. Bu konuşma
bir veda niteliÄŸindeydi. Çünkü Sevgili Peygamberimiz, Müslümanlarla bir daha Mekke’de buluÅŸama-
yacağını bildirmiÅŸti. O yıl içinde vefat ettiÄŸi için yaptığı son hacca “Veda Haccı”, Peygamberimizin
Arafat’ta yaptığı konuÅŸmaya da “Veda Hutbesi” denildi.
OKUYALIM, LİSTELEYELİM
VEDA HUTBESİ
Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir
daha buluşamayacağım.
İnsanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay, bu şeh-
riniz Mekke nasıl mübarek bir şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir,
her türlü tecavüzden korunmuştur.
Ashabım! Muhakkak Rabb’inize kavuÅŸacaksınız. Bugünkü hâl ve hareketlerinizden muhak-
kak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vur-
mayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki bildirilen kimse,
burada bulunup da iÅŸitenden daha iyi anlar.
Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin…
Ashabım! Cahiliye Devrinde güdülen kan davaları da tarafımdan tamamen kaldırılmıştır…
Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye
ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emri
ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır…
Müminler! Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsı-
nız. Bu emanetler Allah’ın kitabı Kur’ an ve onun Peygamberinin sünnetidir…
Müminler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Rabb’iniz birdir, babanız da birdir. Hepi-
niz Âdem’densiniz, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Hiç kimsenin baÅŸkaları üzerinde soy sop
üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük, ancak takva iledir. Müslüman Müslüman’ın kardeÅŸidir.
Böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Gönül hoşluğu ile kendisi vermedikçe başkasının hak-
kına el uzatmak helal deÄŸildir…
Ey İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne dersiniz? Ashabı kiram:
– Allah’ın dinini tebliÄŸ ettin, vazifeni hakkıyla yaptın, bize nasihat ve vasiyette bulundun,
diye şehadet ederiz, dediler. Resulüllah (s.a.v.) mübarek şehadet parmağını göğe doğru kaldır-
dı, topluluk üzerine çevirip indirdikten sonra üç defa:
– Åžahit ol Ya Rab! Åžahit ol Ya Rab! Åžahit ol Ya Rab, buyurdu.
İbn HiÅŸam, es-Siretü’n-Nebeviyye,
C 2, s. 349-350.
(Kısaltılarak alınmıştır.)
• Veda Hutbesi’ndeki evrensel mesajlar nelerdir? Listeleyiniz.