Hz. Muhammed'in Çağrısı: Medine Dönemi

ta 3.2 : Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicreti esnasında takip ettiği yolu gösteren harita Peygamberimizin ve Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicreti 622 yılında gerçekleşti. Mek- ke’den Medine’ye hicret eden Müslümanlara, göç eden anlamında “muhacir”, Medineli Müslüman- lara da onlara yardım eden anlamında “ensar” adı verildi. Muhacirler, inançları uğruna bütün malla- rını Mekke’de bırakmışlardı. Medineli Müslümanlar, onlarla bütün mal ve mülklerini paylaştılar. Bu tutumları dolayısıyla muhacir ve ensar, Kur’an-ı Kerim’de övülmüşlerdir.(1) Hicret’ten sonra Mekkeli müşrikler, Müslümanların geride bıraktıkları her şeyi yağmaladılar. Bu durum, Müslümanları çok üzdü. 2. Hz. Muhammed’in Çağrısı: Medine Dönemi DÜŞÜNELİM Hz. Muhammed’in Hicret’ten sonraki hayatı hakkında neler biliyorsunuz? Hicret olayının İslam tarihinde önemli bir yeri vardır. Hicret’le birlikte Müslümanlar, Mekke- li müşriklerin baskı ve işkencelerinden kurtulup huzur ve güvene kavuştular. İnançlarını özgürce yaşayabilecekleri yeni bir yurt edindiler. İslam dini daha hızlı yayılmaya başladı. Hicret’le birlikte Hz. Muhammed’in 23 yıl süren peygamberlik döneminin 13 yıllık Mekke dönemi sona ermiş, 10 yıllık Medine dönemi başlamıştır. Peygamberimiz, Hicret’ten sonra Medine’de güçlü ve sağlam bir toplum oluşturabilmek için Müslümanlarla birlikte bazı çalışmalar yapmıştır. Bir mescit yaptırmış, eğitim ve öğretim çalışmala- rına hız vermiştir. Toplumsal barışı sağlamaya yönelik faaliyetlerde bulunmuştur. 2.1. Peygamber Mescidi ve Sosyal İşlevi DÜŞÜNELİM Sizce cami ve mescitlerin toplumsal açıdan önemi nedir? Peygamberimizin hicretinden sonra Medine’de ilk önce Müslümanların birlikte ibadet edebilecek- leri ve birtakım sosyal işleri yürütebilecekleri bir mescit yapılmasına karar verildi. Bunun için parası Hz. Ebu Bekir tarafından ödenerek bir arsa satın alındı. Mescidin inşasına başlandı. Yedi ay süren (1) Enfâl suresi, 72. ayet; Tevbe suresi, 100. ayet; Nahl suresi, 110. ayet. 75 yapım sırasında Peygamberimiz de çalıştı. Mescidin duvarları kerpiçten yapıldı ve üzeri de hurma dalları ile örtüldü. Mescide bitişik olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ailesi için bir ev, yoksul ve kim- sesizler için de odalar yapıldı. Bu odalara “Suffe” denildi. Mescide ise “Mescid-i Nebî” (Peygamber Mescidi) adı verildi.(1) Resim 3.8 : Hz. Peygamber dönemindeki Mescid-i Nebî’nin temsilî resmi (http://www.diyanet.gov.tr) Mescid-i Nebî, Müslümanların toplumsal hayatında önemli bir yere sahipti. Çünkü burası, Müs- lümanların vakit namazlarını ve cuma namazını kılmak için toplandıkları bir ibadet mekânı olmanın yanı sıra, sık sık bir araya geldikleri; sıkıntılarını, mutluluk ve sevinçlerini paylaştıkları bir yerdi. Burada, Medine dışından gelen misafirler, yabancı ülkelerin temsilcileri ağırlanır, görüşmeler yapı- lırdı. Ayrıca toplumu ilgilendiren sorunlar Mescid-i Nebî’de konuşulur ve bunların çözümü için karar- lar burada alınırdı. Yoksul ve kimsesizlerin durumları da mescitte görüşülerek onlar için yapılacak yardımlar belirlenirdi. Dolayısıyla Mescid-i Nebî, Müslümanların birlik ve bütünlük içinde sağlam ve güçlü bir toplum oluşturmaları açısından önemli bir merkez oldu.