2.KONU: EDEBİYATIN BİLİMLERLE İLİŞKİSİ:
NOT: Sanat soyut kavramları işler, hayali konu edinir ve özneldir, bilim ise somut gerçekleri ele alır, sağlam bilgiye dayanır ve nesneldir.
Edebiyat çeşitli bilim dallarıyla ilişki içerisindedir.
Tarih: Geçmişteki olayları inceler.
Sosyoloji: Toplumları inceler.
Felsefe: Varlığın ve düşüncenin bilgisini araştıran sosyal bilim
Fizik: Madde ve enerji olgularını inceler.
Kimya: Madde ve maddenin yapısını inceler.
Biyoloji: Canlıları inceleyen bilim dalıdır.
Psikoloji: İnsanların ruhsal durumlarını inceler.
Tıp: Hastalıkları ve tedavi yöntemlerini inceler.
Matematik: Sayı ve ölçü temeline dayalı niceliklerin özelliklerini inceler.
Estetik: Sanat ya da güzellik alanında söz konusu değerleri konu alan bilim
NOT: Bir edebi eserin çeşitli bilim dallarından faydalanması ona bilimse bir nitelik kazandırmaz.
Edebiyat-tarih ilişkisi
Her edebi metnin içinde oluştuğu bir dönem vardır.
Edebi metinler yazıldığı dönemin izlerini taşır.
Edebi metinlerin bazıları konusunu tamamen tarihten alır.
Edebi metinler, tarih bilimine kaynaklık eder.
Bir edebi metni yazıldığı dönemi göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekir.
Edebiyat-coğrafya ilişkisi
Edebi metnin önemli unsurlarından biridir.
Olaylar, bir mekânda ortaya çıkar ve o mekânın izlerini taşır.
Bazı edebi metinlerin yazılış amacı, belli bir coğrafi bölgeyi tanıtmaktır. (Gezi yazıları, egzotik romanlar.)
Evliya Çelebi’nin “Seyahatnamesi” hem edebiyat hem tarih hem de coğrafya bakımından önemlidir.
Edebiyat-sosyoloji ilişkisi
Edebiyatın konusu insandır ve insan toplum içinde yaşar.
Edebi metinler; insanı, insanın diğer insanlarla ilişkilerini işler.
Sosyoloji toplumbilimidir. Bu yönüyle her iki bilimin konusu ortaktır.
Bazı edebi akımlar ve edebiyat temsilcileri, topluma yön vermeyi, sosyal fayda sağlamayı amaçlar.
Edebiyat toplumu etkiler ve sosyolojinin inceleme alanına girer.
Edebiyat-psikoloji ilişkisi
Edebi eserler, insanı her yönüyle aydınlatır.
İnsanın ruh dünyasına ağırlık veren psikolojik eserler, insanların ruh çözümlemelerini yapar.
Mehmet Rauf’un “Eylül”,Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” adlı romanları buna en iyi örnektir.
Edebiyat-felsefe ilişkisi
Madde ve yaşamayı çeşitli yönleriyle inceleyen felsefe, bazen de araç olarak edebi metinleri kullanmıştır.
Bazı edebi metinlerin arka planında birtakım düşünceler yatar.
Toplumları etkileyen bu düşünceler, felsefi metin sadeliğiyle değil, değiştirilip dönüştürülerek anlatılır.
Edebiyat-bilim, teknik ilişkisi
Bilim ve teknik insan hayatını etkileyen, değiştiren, insan hayatına yön veren yenilikleri ve gelişmeleri içerir.
Değişen insan yaşamı, değişiklikleriyle edebi eserlerde yer alır.
Bir toplumun bilim-teknikteki seviyesini, yazılan edebi metinlere bakarak anlayabiliriz.
Bilim ve teknikteki gelişmelerde de edebiyatın gelişmesi de etkili olmuştur.
Örneğin, matbaanın bulunması, herkesin edebi eserlere ulaşımını kolaylaştırmıştır. Bu durum da gazetenin çıkarılmasına zemin hazırlamıştır.