DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU ROMAN ÖZETİ

DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU ROMAN ÖZETİ

DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU: Roman, bir hastanenin muayene odasının önünü ve orada sıra bekleyen hastaların davranışlarını tasvirle başlar. İstanbul’un kenar mahallerinden birinde küçük bir evde annesiyle yaşayan, babasız on beş yaşında bir çocuk, bacağında sekiz yaşından beri çektiği akıntılı bir kemik hastalığından kurtulabilmek ümidiyle hastaneleri dolaşmaktadır.)
Sekiz yaşından beri ayağından hasta olan roman kahramanı genç, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’na gönderilir. Orada hastabakıcılar, asistanlar ve beyaz gömlekli doktor tarafından ilgiyle karşılanır. Bacağındaki sargı açılıp yarasına bakılınca ameliyatın gerekli olduğu kendisine bildirilir. İkinci ameliyat yapılacaktır. Genç sonra hastaneden ayrılarak eve döner. Annesi gelince ameliyatın gerekli görülüp görülmediğini merakla sorar. O annesini üzmemek için hayır der ve onu avutmaya çalışır. Ama kendisi üzgündür.
O akşam Erenköy’deki akrabaları paşalara giderler. Paşa’nın kızı Nüzhet’i sevmektedir. Her gidişinde olduğu gibi Paşa’ya ve Nüzhet’e çeşitli romanlar götürür. O okur, paşa dinler. Akşam Nüzhet’le bahçede yalnız kaldıkları sırada Nüzhet, kendisini Ragıp adlı bir doktorun istediğini ama evlenmek istemediğini söyler. DEVAMI